2010-2011 sezonunu Newcastle için Andy Carroll öncesi ve sonrası diye ikiye ayırmak mümkün. Hem dokuz numaranın gidişi hem de Alen Pardew- Chris Hughton değişikliği, siyah-beyazlıların bir sezonda gereğinden fazla değişiklik yaşamasına neden oldu.
Hughton zamanında Carroll dışında bir hücum planı olmayışı ve savunmanın aşırı dağınık görüntüsü takımın başlıca sıkıntısıydı. Pardew önce takım savunmasını toparlar gibi oldu. Toparlar gibi oldu diyorum çünkü eldeki oyuncularla daha iyi savunma yapmak pek mümkün değil. Sonra da önce Carroll’ın sakatlanması ardından da Liverpool’a transferi tecrübeli teknik adamı hücumda farklı arayışlara itti. Sezonun ilk kısmında uzun toplar ve kanat ortaları ile etkili olan, Barton ve Nolan’dan birisinin kullandığı duran toplarla gol kovalayan bir Newcastle izledik. Pardew’in takımı ise topu daha fazla yerden oynamaya çalışan, savunmada daha az hata yapan ve en önemlisi gol yedikten sonra dağılmayan bir görüntü sergiledi.
Ara transfer döneminde Carroll’dan gelen paranın ise harcanmaması ve Mike Ashley’nin yeni sezon öncesi sağlam bir transfer bütçesi sözü vermesi 2011-2012 sezonu ile ilgili umutlarımı arttırıyordu. En azından bir UEFA bileti alırız diyordum kendi kendime.Ligin ilk maçına 12 gün kala ise durum pek umut verici değil.
Gelenler-gidenler
Geçen sezon başında transfer edilen Sol Campbell ve ara transferde gol yollarına alternatif olsun diye getirilen Shefki Kuqi ile yolların ayrılması normal olanıydı. Anormal olan ise geçen sezon hem oynadıkları oyun ile hem de hırsları ile saha içindeki yükü sırtlayan Nolan ve Barton ile yolların ayrılması. İkisi bu takımda en çok sevdiğim oyunculardı. Geçen sezon başında güzel işler yapan Nolan, Barton ve Carroll üçlüsünden kimse kalmadı takımda.
Gelen isimler ise aslında hiç fena değil. Marveaux-lous Sylvain ve Yohan Cabaye kuşkusuz takımın oyun zekasının önemli bir kısmını oluşturacak. Demba Ba ise güçlü fiziği ile gol yollarında kuşkusuz etkili olacaktır. Ama yeter mi?
Alen Pardew transfer sezonu bitmeden bir oyuncuyu daha kadrolarına katacaklarını söyledi. Haberlere göre bu ismin bir sağ açık oyuncusu olması ihtimal dahilinde. Geçen sene bu mevkideki sıkıntı düşünülünce bu hamle de mantıklı gözüküyor. Fakat asıl sıkıntı olan, defans oyuncularının bireysel yetersizliği konusunda en ufak bir girişimin bile olmayışı en can sıkıcı nokta. Pardew’in geçen sene izlettiği takımın aşığında 4-1-4-1 ile sahaya dizilen bir takım izleyeceğiz sanırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder